SARI KARTON PROJESİ

Sarı Karton (1929)

Köyün Kalkınma Planı

 

 

Hüseyin KÖYCÜ, köyü olan Örtülü Köyü'nün kalkınması için düşündüğü projeleri, bir karton üzerine eski ve yeni Türkçe olarak 1930 yılında yazmıştı. Sarı renkli bir kartona yazılmış bulunan bu projenin orjinalinden Türkçe harflerle yazılı olan yapılmış ve aşağıya çıkartılmıştır. Bu projede Örtülü Köyü'ne kalkınma için yapılacak işler 5 ana dalda toplanmış. Her ana dalın içinde de işlerin detaylarına yer verilmiştir. Her ana dala bir fonksiyon ve altında ana programlar ve programların altında da alt program ve faaliyetlere yer veren KÖYCÜ, bir köyün ancak bu program dahilinde kalkınacağına inanmıştır.

Kazanç, öğreniş, sağlik, mimar ve yaşayış ana unsurlarını içine alan sarı karton projesi için "Toplum Kalkınmasında Örnek Lider Hüseyin KÖYCÜ" adlı kitabında, sayın Prof. Dr. Koptagel İLGÜN şunları söylemektedir:

"Sarı Karton projesi bugün bile üzerinde çok derin düşünülüp araştırmalar yapılması gerekecek kadar önemlidir kanımca... O yıllarda planlı kalkınmayı hedeflemek için, iktisat ilmi tahsil etmek, işletmeci, mühendis veya üniversite hocası olmak yetmez. Böyle bir projeyi tasarlayıp, kısa, orta ve uzun vadede kalkınmayı hedefleyip, bunları tatbikata koyup takip etmek için önce halkına güvenmek, halkın da güveninini kazanmak gerekirdi. İşte KÖYCÜ, cesareti ve zekasına daima bu güveni ekleyerek hareket etmişti. Devletimizin bu işler için ayıracağı özel bütçesi olmayacağı için, bu projeyi şahsi gayreti ile, halkının katkısıyla ve karşılıklı gerçekleştirmeyi planlamıştı." 

 

 Sarı Karton  

 

Sarı Karton - Örtülü Köyü'nün Kalkınma Projesi (Resmin büyük boyutlu hali için lütfen tıklayınız...)
 

 

İmar:

Sarı Karton - İmar (Resmin büyük boyutlu hali için lütfen tıklayınız...)
 

 

 

Kazanç:

Sarı Karton - Kazanç (Resmin büyük boyutlu hali için lütfen tıklayınız...)

 

 

 

Kültür:

Sarı Karton - Kültür (Resmin büyük boyutlu hali için lütfen tıklayınız...)

 

 

 

Yaşayış:

Sarı Karton - Yaşayış (Resmin büyük boyutlu hali için lütfen tıklayınız...)
 

 

 

Sağlık:

Sarı Karton - Sağlık (Resmin büyük boyutlu hali için lütfen tıklayınız...)

 

 

Sarı Karton Hakkında Yazılar

 

06/02/2010 - Bülent Kuşoğlu:

Biz neden adam oluruz?

SSK Erzurum ve Göztepe Hastaneleri eski Başhekimi Prof. Dr. Koptagel İlgün, örnek insanlarımızdandır. Ankara’ya Hüseyin Köycü’yü anma toplantısı için geleceğine dair bir e-posta alınca çok mutlu oldum ve geçen Cumartesi sabahı Türk Hukuk Kurumu’ndaki toplantıya iştirak ettim. Yarım saat kalmayı planladığım toplantıda iki saate yakın kaldım. Şenkaya Köyleri Yardım ve Dayanışma Derneği’nin düzenlediği anma toplantısında, yaşamın ne olduğu, ne olması gerektiği ile ilgili düşüncelerimi tekrar toparlama imkânım oldu. Çünkü, gözlerinizi yaşartacak kadar güzel çalışmalar yapmış, örnek şahsiyetleri görünce bunu daha iyi kavrıyorsunuz. Hayat, tekamüle yönelik iyilik, yardım, adalet ve çalışma üzerine kurulu. Bunları başarabilince evriliyor, insan olabilmenin üst basamaklarına çıkabiliyor, Yaradan’ın ve yaratılmışların rızasını kazanabiliyorsunuz. Erzurum Şenkaya’nın kurucusu, şair, yönetici, gazeteci, düşünce adamı, tiyatro yazarı Hüseyin Köycü’de böyle biri. Koptagel Hoca’nın, “Toplum Kalkınmasında Örnek Lider Hüseyin Köycü” adlı eserinde de bunu görüyorsunuz. Hüseyin Köycü’nün uğraşı yeni bir kültür ve medeniyet oluşumuna öncülük etmekti. Hem de nerede ise sıfır seviyesinden alarak herkese örnek bir seviyeye getirmekti. Kendi ifadesiyle “Önemli olan bir ateş yakmaktı” Köycü’nün başardıklarını Koptagel Hoca’nın kitabından öğrenmiştim, toplantıda bir de İngiliz yazar Tony Buzan’dan yıllar önce onun zihin haritasına benzer bir yöntemle “Sarı Karton” Örtülü Köyü Kalınma Projesi’ni gerçekleştirdiğini öğrendim. Hakikaten müthiş. Akademisyenlerin üzerinde mutlaka çalışması gereken bir konu.

Öğreten örnekler

GENEL olarak bakınca ilk bölümdeki örnekte olduğu gibi eleştirecek çok şeyimiz var. Moralimizi bozacak olumsuzluk çok. “Biz adam olmayız” lafını bu yüzden sık sık söylüyoruz. Ama Hüseyin Köycüler bize adam olabileceğimizi, neden ayakta olduğumuzu hatırlatan, gösteren ve öğreten örnekler. Tabi onları unutmayan, Şenkaya ve Köyleri Kültür ve Dayanışma Derneği yöneticilerini ve bugün akademisyen, subay, avukat, öğretmen, Sayıştay Başkanı, iş adamı olan torunlarını da kutlamak lazım.

Toplantıdan çıkarken mutluydum ve “Biz adam oluruz” dedim. Haksız mıyım?

 

------------------------------- 0 ------------------------------- 

 

 

Hâluk Harun Duman
MarmaraÜniversitesi

 

Aydınlıkİçimizde: Hüseyin Köycü 

Yaklaşık 6 asır boyunca varlığını sürdüren Osmanlı Devleti,çeşitli dış ve iç etkenler yüzünden tarih sahnesinden silindi. Osmanlı Devleti’nin çöküşüne sebep olan en önemli etken kendi içindeki karanlık, yani “cehalet”ti. Saray ve çevresindebaşlayan cehalet, devletin her kademesine bir kanser gibi sirayet etti. Cahilinsanların elinde kalan devletin çöküşü ve parçalanması çok zor olmadı. Osmanlı’yı“Hasta Adam” olarak gören medenidünyanın vahşi siyasileri, kısa zamanda ölüm fermanını imzaladılar. Böylece, Romalılar’dan beri sürdürdükleri “Böl, parçala ve yönet” formülünü yeni bir ülkeye uyguladılar.

CumhuriyetinAydınlığı:

Cehalet Osmanlı Devleti’nin parçalanmasınısağlarken, bilimin aydınlığı, yeni cumhuriyetin kurulmasını ve gelişmesinisağladı. Cephelerde savaşı kazanan Mustafa Kemal Atatürk ve arkadaşları, asılsavaşın cehaletle yapılacağını biliyorlardı. Bu amaçla eğitim seferberliğiyapıldı. Köy okulları açıldı, yeni eğitim sistemleri hayata geçirildi. Atatürk’ünyaktığı meşale, idealist insanlar vasıtasıyla Anadolu’nun dört bir yanınataşındı. Bu meşalelerden birini, belki de en zor alev alanını taşıyan HüseyinKöycü, düşünceleri ve yaptıkları ile etrafı bir güneş gibi aydınlattı. 1930’larınzor koşulları altında, Anadolu’nun en ücra köşelerinden birinde yakılan meşale,Köycü sayesinde alev alev ışıdı. Yıllar önce parlayan bu meşalenin ışığı,basınımızın ve aydınlarımızın çapsızlığı nedeniyle, günümüze geç ulaşabildi.Yıllar sonra Hüseyin Köycü’nün torunu Prof. Dr. Koptagel İlgün’ün hazırladığı “Toplum Kalkınmasında Örnek Lider: HüseyinKöycü (İstanbul 2005)” isimli önemli çalışma olmasa, belki de bu meşale unutulmuşluğunkaranlığı içinde kalmaya devam edecekti. Türk aydınları, akademisyenleri buönemli insanı tanımakta gecikeceklerdi.

YerliKalkınma Metotları:

Tazminattan beri aydınlarımız ülkenin kalkınmasındamodel arayışlarını sürdürdüler. Bunlardan bir kısmı aktarmacılığın kolaylığınadüşüp “Avrupa’da ne varsa bizde de o olsun” dediler. Ne hikmetse şiir veedebiyat dışında Batı’ya benzer yanlarımız pek ortaya çıkmadı. Oysa asıl olanekonomi, eğitim, sağlık, teknoloji, ziraat vs. de Batı’nın örnek alınmasıydı. Buyapılamadı. Yalnızca Batı tarzında şiirler, romanlar, öyküler yazılmakla,şarkılar ve filmler çekilmekle kalındı. Yani, Batı yüzeysel olarak taklitedildi.

19. yy başlarında üç ülke eğitim ve görgü artırmakiçin Avrupa’ya öğrenci gönderdi. Bunlar Rusya, Türkiye ve Japonya’ydı.Bunlardan Ruslar, Batı’nın ideolojik yönünü yani Marksizm’i aldılar veülkelerine döndüler. Türkler eğlence hayatı ve edebiyatına özendiler. Japonlarise Batı’nın bilim ve teknolojisini ülkelerine taşıdılar. Sonunda hangi ülkeninbaşarılı olduğu kısa zamanda anlaşıldı.

Aydınlıkİçimizde:

Maalesef çok az sayıda Türk aydını, kalkınmaışığının kendi içimizde olduğunu fark etti. İşte bunlardan biri Hüseyin Köycü’ydü(1895-1958). Köycü, ne Tazminat aydınları gibi aktarmacı*taklitçiydi, ne deeski ulema gibi yobaz ve gericiydi. O, cehaletten kurtuluşun ve kalkınmanıneğitimle sağlanacağına inanan bir insandı. Erzurum’a yaklaşık 170 kmuzaklıktaki Örtülü köyünde yaşayan Köycü, 1930’ların şartlarında köyünü,aydınlanmanın bir kalesi haline dönüştürdü. Okullar açtı, ticareti teşvik etti,kadınların ve çocukların eğitimiyle ilgilendi, gazete çıkardı, şiir ve tiyatroeseri yazdı. Bu eserlerinde kullandığı arı Türkçe, dil tarihimiz açısındanincelenmeye değer özellikler taşır. Gazete yazıları ile köyünün, doğal olarak bölgeninsorunlarını, kör gözlere, sağır kulaklara ulaştırmaya çalıştı. Siyasetleyakından ilgilenip, hiçbir karşılık ve çıkar beklemeden milletin hizmetindebulundu. Kalkınması için bir ömrünü harcadığı Örtülü köyünün Şenkaya (1946) adı ile ilçe yapılması,onun hayatta aldığı en büyük ödüllerden biri, belki de teki olacaktı.

SarıKarton Projesi (SKP)

Ancak, Hüseyin Köycü’nün düşündüklerine veyaptıklarına bakıldığında bunların günümüz ve gelecek açısından önemli örneklerolduğu göze çarpar. Sarı Karton Projesi adını verdiği ve o günün şartları ilesarı bir karton parçasına çizdiği kalkınma modeli, Köycü’nün teorisyenliğininen önemli belgesidir. Bu tür bir çalışma Batı’da olsa üzerine kitaplar yazılır,konferanslar düzenlenir ve kalkınma projesi olarak gündemde tutulur. Ancakburası şarlatanlar elinde kalmış Türkiye. Mâlum, feylesofların aydınlatamadığıbir toplumu şarlatanlar aldatırmış. Köycü’nün bu projesine şarlatanların önemvermeyeceği, bize has bir garabet olsa gerek.

1930’larda düşünülmüş ve uygulamaya konulmuş SarıKarton projesi, kalkınmada 5 ana dal ve bunlara bağlı alt dallardan oluşur. Bu beş ana dal:

1.      Kazanç:İnsanların kazanç getirecek işle uğraşması, yani çalışması, ticaretleilgilenmesi

2.      Öğreniş:Eğitim, öğretim, okuma-yazma etkinlikleri

3.      Sağlık:Temizlik, halk sağlığı ve bu alanda kurumsallaşma

4.      İmar:Oturulabilecek, depreme dayanıklı konutlar yapılması, kasabanın imarı

5.      Yaşayış:Aydın ve medeni insanların yaşadıkları bir ortam oluşturmak

Ben Hüseyin Köycü ile ilgili eseri okuduktan sonra “KeşkeHüseyin Köycü Erzurum’un içinde yaşasaydı” diye düşündüm. Şayet Köycü bunuyapabilseydi hem Erzurum’un kalkınması güç kazanırdı, hem de yaktığı meşaledaha geniş çevreyi aydınlatırdı. Torunu sayın Prof. Dr. Koptagel İlgün’eböylesi önemli bir insanı tanıttığı ve gündeme getirdiği için teşekkür etmekistiyorum. Bu vesileyle merhum Hüseyin Köycü’yü rahmetle ve minnetle anarken,böyle idealist insanların sayısının artmasını temenni ediyorum. Yıllarca önce “Aydınlık İçimizde” diye bağıran buinsanın sesinin gençler tarafından duyulması ve idealizmin hiç ölmeyeceğininanlaşılmasını diliyorum. 

Ziyaret Bilgileri
Aktif Ziyaretçi1
Bugün Toplam9
Toplam Ziyaret63746