KÜLTÜR&SANAT FESTİVALİ

 
Şenkaya Kültür-Sanat Festivali ve
Hüseyin Köycü
 
Birinci Dünya savaşında şehit olmuş binlerce askerimizi bağrında anıtlaştıran, Allahuekber Dağları’nın eteğinde ve hudutlarında bulunan Şenkaya, Erzurum iline bağlı nüfusça küçük ama kültürce büyük olan bir ilçedir. Altmış sene önce ilçe olmuş fakat o tarihten yıllarca evvel “Örtülü Köyü” adıyla savaş sırasındaki kahramanlık örnekleri vermiş ve Cumhuriyetimizin kuruluşuyla da Yüce Önderimiz Mustafa Kemal Atatürk’ün önderliğindeki devrimleri benimsemiş ve daima onun izinde olmuş Hüseyin Köycü liderliğinde hemen uygulamaya koyan bir köy. O tarihte tüm civar kentler içinde, aydın görüşlü, kültürlü, çalışkan, topyekûn eğitim ve ekonomik kalkınma seferberliği başlatan bir köy.
 
Ülkenin düşman istilasından kurtulmasından sonra halkın eğitiminin, kültür seviyesinin ve ekonomisinin yükseltilmesi ilkesini benimsemiş ve azmetmiş olan bu köyde kültür ve eğitim çalışmaları, Hüseyin Köycü ve her zaman liderine güvenen köy halkı tarafında daha 1919 yılında hususi mektepler açılarak başlatılmıştır. İstanbul’dan köy çocuklarını eğitmesi için öğretmenler getirilmiştir. Halkın sanata yönlendirilmesi için kurslar açılmış ve kalkınma programı yapılarak tüm köy halkının ortak olduğu kooperatifler kurulmuştur. Bu girişimler Cumhuriyetimizin kuruluşu ile Cumhuriyetimizin kurucusu Yüce Önderimiz Mustafa Kemal Atatürk’ün izinde hız kazanmıştır. İşte bu köy 1946 yılında Şenkaya adı ile ilçe olduktan sonra Doğu Anadolu’nun en aydın, en kültürlü ve okumuş ilçesi olma unvanını bu yılların çalışmasıyla elde etmiştir. 
 
Şenkaya’da 1920’li yıllarda filizlenen yerel demokrasi fikrinin lideri Hüseyin Köycü ve arkadaşları, sosyal, ekonomik ve kültürel faaliyetleri başlatır da, bugünün Şenkaya’sında aynı ruhla ve azimle “Kültür ve Sanat” festivali yapılamaz mı?
 
Lider, insanları gitmek istedikleri yere götürür. Büyük liderler ise, insanları gitmek istemeyecekleri ancak gitmeleri gereken yerlere götürürler. Şenkaya’da 70-80 sene önce uygulanan kalkınma modeli de böyle bir önderliğin eseri olmuştur. 1920’li ve 1930’lu yıllarda yaz ve güz panayırları, hafta pazarları, okul geceleri, spor müsabakaları (1930’da Örtülüspor Kulübü yine Köycü tarafından kurulmuştur.), müsamereler, halk evi konferansları, münazaralar, kadın ve erkeklerin birlikte katıldıkları bir çok kültürel aktivite yapılmışken bugün ki Şenkaya’da elbette kültür ve sanat festivalleri düzenlenir. 
 
14-16 Temmuz tarihleri arasında yapılan “Şenkaya Kültür ve Sanat Festivali” de bu anlamda çok değer kazanmaktadır. Erzurum ve diğer çevre il ve ilçelerden çok sayıda konuğun katıldığı festival adeta bir coşku seline döndü. Şenkaya dışında yaşayan yüzlerce ailenin katıldığı törenlerde ülkenin kalkınması için hemşehrilerimizden desteklerini isteyen Belediye Başkanı bu alandaki projelerini bizlerle paylaşmıştır. 
 
Hüseyin Köycü, çağdaşlaşmaya giden yolda yapılanların, o toplumda yaşayan herkes tarafından benimsenmesi görüşünde olduğu için, katılım etkinlik, halkına değer vermek ve onlara güvenmek ilkesinden vazgeçmediği prensibinden esinlenen Şenkaya halkı bu düşüncenin örneklerini göstermiştir. 
 
1931’de Kars’ta neşredilen Varlık Gazetesi’nde “Yarın bu köy” adlı makalesinde Köycü şöyle demektedir:  “Arkadaş, senin  ellerin mi, kolların mı, gözlerin mi Avrupalınınkinden eksik? Ruhun onların ruhundan mı aşağı? Neslin onlardan daha yüksek, toprağın daha kıymetli, daha da sağlam o halde yükseliş yolunda yürümek senin için vatan borcudur...” Yine Köycü 1958’de ölümünden 1 hafta önce Erzurum’da yerel gazetelere yazdığı adeta bir veda mesajı niteliğindeki makalesinde “Her ne kadar maksada arzu ettiğim gibi nail olamasam da bir tohum ekilmiş oldu.” demiştir. Şenkaya’da ekilen ve kökü oldukça sağlam olan bu tohum öyle yeşerdi ve filizler verdi ki; ilçemizde üç bin kişi yaşıyor olmasına karşın yurdumuzun her yanına dağılmış otuz bin kadar Şenkaya ve köylerine mensup hemşehrilerimizin yüzde yüzüne yakın bir kısmı okumuş, kültürlü, aydın, Atatürk ilke ve geleneklerine bağlı olmuşlardır. Bu özellikleriyle Şenkayalı olarak her zaman gurur duymaktayız. Devlet İstatistik Enstitüsü verilerine göre ülkemizin okur yazar oranı en yüksek olan ilçelerin başında olduğu da bilinmektedir. 
 
Özellikle kız çocuklarının okumaları için “Haydi Kızlar Okula”, “Baba Beni Okula Gönder” kampanyalarının hız kazandığı son yılları göz önünde bulundurduğumuzda, bu çalışmaların adeta aynı ad ile bundan 80 sene önce Örtülü Köyü’nde (Şenkaya İlçesi) başlatılmasının çok değerli olduğu görüşündeyim. Daha 1930’da yaygın öğretim için TBMM’de kanun yapılmalıdır diyerek Atatürk ve mebuslara mektuplar yazmıştır. Köy halkının desteği ve Köycü’nün önderliğinde resmi ilkokul daha yokken, hususi olarak mektepler kurularak bu kampanyaların başlatılmış olmasını dile getirmek o yöreye ve başlatanlara karşı gösterilen vefa duygusu olduğu gibi bu örnek çalışmaların yapıldığı yıllar göz önünde bulundurulunca bunları bilmenin günümüzde de faydalı olabileceği kanaatini taşımaktayım. 
 
Cumhuriyetimizin ilanı ile kadınlarımız haklarına sırayla ve hızla kavuşmuşlardır. Hepimizin büyük önderi Mustafa Kemal Atatürk bu çalışmaları 1925-1934 yılları arasında gerçekleştirmiştir.  Aynı tarihlerde “Toplum Kalkınmasında Örnek Lider Hüseyin Köycü” de Atamızın izinden yürümüş; köyde genç kızların, kadınların her türlü kültür faaliyetlerine katılmaları için, okuma-yazma kursları, el becerisi kursları (biçki, dikiş-nakış, yemek) açmakla kalmayıp kadınların aile ekonomisine katkılarını sağlamak için eşleriyle beraber çalışmaya teşvik etmiştir. Köycü’nün ilk çocuğu olan annem daha 1930 yılında babamın yanında küçük dükkânımızda çalışarak bir kadının aile ekonomisine nasıl katkıda bulunabileceğinin örneğini göstermiştir. 
 
Köycü, özellikle kız çocuklarının tahsilini işaret ederek “Onlar çocuk yetiştirecekler, kendi kişiliklerini kazanmayıp, birey olma özgürlüğünü tatmamışlarsa, evlatlarını nasıl yetiştirecekler? “ diyerek köydeki ailelerin çoğunu kızlarını okutma yolunda ikna etmiştir. Hatta kendisinin de özel tahsil dışında hiçbir öğrenimi olmamasına rağmen yazdığı öğretici tiyatro eserlerini (Fedakârlar piyesi ayrı basım yapılmıştır) kendi kızlarına ve diğer bayanlara roller vererek sahneye koyup kadının toplum içindeki yerinin değerini örneklerle göstermiştir. 
 
İşte bu şirin ilçemizde binlerce öğretmen (eski TBMM Başkanı ve Erzurum Valisi Sayın Necmettin Karaduman “Şenkaya bir öğretmen fidanlığıdır. Başöğretmen de Hüseyin Köycü’dür” demiştir. ), hemşire, ebe, orta ve yüksek dereceli sayısız memur ve bürokrat,  yetişmiştir. Hepsinin buluştukları ortak payda ise ülkesini seven, aydın, kültürlü ve Atatürkçü bireyler olmalarıdır.
 
Kültür ve sanat festivalleri yurdumuzun birçok ilçesinde, köyünde hatta yaylalarında yapılmaktadır. Fakat Şenkaya’da 80-90 sene önce yapılan kültür hizmetlerini özetledikten sonra günümüzde yapılan bu festivallerin daha da anlam kazanacağı ayrı bir gerçektir.  Şenkaya festivallerindeki asıl mesaj, halkın kültür birikiminin gelecek nesillere aktarılması amacına yöneliktir. İlçe dışında bulunan bir çok işadamı ve imkân sahibi Şenkayalı’nın bütün imkanlarını kullanarak burada bir kültür merkezi kurmak fikri de tartışılmaktadır. Şenkaya dışında kurulmuş olan tüm Şenkaya ve köyleri dernekleri, büyük bir uzlaşma ve fikir birliği içinde çalışmışlardır. 
 
Bundan 38 sene önce o zaman ki Şenkaya kaymakamı Sayın İlyas Aksoy tarafından yaptırılan Hüseyin Köycü büstü, bu festivaller sırasında yeniden yaptırılarak törenle açılmıştır. Aynı tarihlerde yapılan “Allahuekber Şehitlerini Anma Töreni” de ilçe halkının yoğun katılımıyla yapılmıştır. 
 
 
2006 yılında yaptırılan Hüseyin Köycü büstü 
2006 yılında yaptırılan Hüseyin Köycü büstü 
 
 
Tarihte “Sarıkamış Hareket ve Taarruzu” adı ile yerini alan, binlerce vatan evladını şehit olarak koynunda saklayan Allahuekber dağının ve şehitlerimizin yattığı yörelerin Şenkaya hudutları içersinde olması da ilçemize ayrı bir veçhe kazandırmaktadır.  Sarıkamış’a giden birliklerimiz Şenkaya köylerinden geçerek ilerlemişler, iaşe ve levazımatları o yöreler tarafından sağlanmaya çalışılmıştır. Bir bakıma şehitlerimize ev sahipliği yapan Şenkaya’nın adının da Sarıkamış-Allahuekber Dağları ifadesi içerisinde haklı yerini bulmasını da tüm Şenkayalılar olarak temenni etmekteyiz. 
 
Bir diğer temennimiz de önemli bir tarihi geçmişin yanında, kültür hazinesi gibi, genç Cumhuriyetimizin daha ilk yıllarında kalkınma ve eğitimde yükselme programlarıyla topluma ve yöreye örnek olmuş bir ilçenin bu yakın tarihinin devlet yetkilileri ve resmi organlarca da “Örnek Çalışmalar” olarak kabul edilip daha ciddiye alınmasıdır. 

Prof. Dr. Koptagel İlgün
2007- İSTANBUL
 
 
 
2006 Yılında düzenlenen Şenkaya Kültür ve Sanat Festivali'nden görüntüler: 
 
 
  
 
 

Ziyaret Bilgileri
Aktif Ziyaretçi1
Bugün Toplam2
Toplam Ziyaret63864